Yorgos Lanthimos’un “Zavallılar”ında izleyiciler, Alasdair Gray’in romanından uyarlanan, geleneksel hikâye anlatımına meydan okuyan bir anlatının içine taşınıyor. Film, eksantrik bir bilim insanı tarafından diriltilen Bella Baxter’ın kendini keşfetme ve entelektüel uyanış yolculuğuna çıkışının öyküsünü gözler önüne seriyor. Bella’nın maceraları toplumsal normlara ve beklentilere meydan okuyarak, onu hayat, aşk ve özerklik anlayışını yeniden tanımlayan bir dizi aydınlatıcı ve çoğu zaman absürt karşılaşmaya götürüyor.

“Zavallılar”ın merkezinde, kariyerinin en iyi performansı olarak tanımlanabilecek bir performans sergileyen Emma Stone yer alıyor. Bella Baxter rolünde Stone, benzersiz bir derinlik ve çok yönlülükle karmaşık bir karaktere bürünüyor. Çocuksu bir varoluş halinden çokbilmiş, meraklı bir entelektüele dönüşümü, Stone’un olağanüstü çeşitliliğini ve sanatına olan bağlılığını sergiliyor. Rol sadece duygusal derinlik değil, Stone’un ustalıkla yönettiği bir fiziksellik ve komedi zamanlaması da gerektiriyor ve Bella’yı unutulmaz ve sevimli bir karakter haline getiriyor.

Stone’un canlandırdığı karakter, Bella’nın özünü mükemmel bir şekilde yakalayacak şekilde mizahı acıyla harmanlayarak oyunculukta bir ustalık sınıfı oluşturuyor. Bella’nın yolculuğunun her aşamasında Stone, filmin fantastik unsurlarını elle tutulur bir gerçekliğe bağlayan bir samimiyet ve özgünlük getiriyor. Stone’un performansı sadece yeteneğinin değil, aynı zamanda risk alma ve karakterlerinin karmaşıklığını benimseme becerisinin de bir kanıtı.

“Zavallılar”ın merkezinde Bella Baxter’ın kendini keşfetme ve özerklik arayışı var. Geçmiş yaşamına dair hiçbir anısı olmadan diriltilen Bella, boş bir sayfayı temsil ediyor ve kişinin kimliğini inşa etmesinin ne anlama geldiğine dair benzersiz bir bakış açısı sunuyor. Film, kimliğin kişisel deneyimlere karşı toplumsal beklentiler tarafından ne ölçüde şekillendirildiğini sorguluyor. Kendisini geçmiş normlar ve geleneklerle tanımlamaya çalışan bir dünyada gezinen Bella’nın yolculuğu, özerkliğin gerçek ve metaforik bir keşfi gibi.

Emma Stone’un canlandırdığı Bella Baxter, filmin toplumsal cinsiyet dinamiklerini ve Viktorya dönemi ile çağdaş toplumsal normlarının eleştirisini incelediği bir araç haline geliyor. Anlatı, bu tür yapıların saçmalığını ve çoğu zaman zararlı doğasını vurgulamak için Bella’nın deneyimlerini kullanarak geleneksel cinsiyet rollerine ve kadınların objeleştirilmesine meydan okuyor. Bella’nın Godwin Baxter, Max McCandless ve Duncan Wedderburn gibi karakterlerle etkileşimleri, erkekliğin çeşitli ifadeleri ve bunların kadın iradesi üzerindeki etkileri üzerine düşünme işlevi görüyor.

“Zavallılar”, karakterleri ve onların ikilemleri aracılığıyla ahlak, rasyonalizm ve aydınlanma idealleri üzerine felsefi tartışmalara giriyor. Bella’nın alışılmışın dışındaki dirilişi ve sonraki eylemleri, bilimsel ilerlemenin ahlaki sonuçları ve insan çabasının sınırları hakkında sorular ortaya çıkarıyor. Filmin Bella’nın entelektüel ve cinsel uyanışına dair tasviri, zihin-beden düalizmine meydan okuyarak, duygusal zekâya ve bedensel özerkliğe değer veren daha bütüncül bir insan varlığı anlayışı öneriyor.

Film kendini insan karmaşıklığının hem eleştirisi hem de güzellemesi olarak konumlandırıyor. Doymak bilmez merakı ve toplumsal beklentilere uymayı reddetmesiyle Bella, bireysellik ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ilerici bir duruş sergiliyor. Bella’nın yolculuğu ataerkil yapılara bir reddiye niteliği taşırken, aynı zamanda bu yapılardan kurtulmanın doğasında var olan karmaşa ve çelişkileri de kucaklıyor. Lanthimos kolay cevaplar vermek yerine izleyicileri kişisel özgürlük ve toplumsal kısıtlamalar arasındaki karmaşık dansı düşünmeye davet ediyor.

“Zavallılar”, Robbie Ryan’ın sinematografisinin tek renkli sadelikten bir renk cümbüşüne geçiş yapan bir dünya resmettiği görsel hikaye anlatımıyla öne çıkıyor. Bu görsel evrim Bella’nın kişisel gelişimini ve dünyasının genişleyen ufkunu yansıtıyor. Lizbon, Paris ve İskenderiye’nin soyut CGI yorumlamaları filme Italo Calvino’nun “Görünmez Şehirler”ini anımsatan bir büyülü gerçekçilik katmanı ekliyor. Bu şehirler kendi başlarına birer karaktere dönüşerek anlatının kimlik ve keşif arayışını güçlendiriyor.

“Zavallılar” bir filmden çok daha fazlası; izleyicileri düşünmeye, gülmeye ve hayatın absürdlükleri üzerine kafa yormaya zorlayan bir anlatı ve görsel şölen.

Balık gözü lens kullanımı filmin benzersiz perspektifini daha da vurgulayarak izleyicileri dünyayı Bella’nın gözünden deneyimlemeye davet ediyor. Sinematografideki bu tercih, filmin algı ve gerçeklik temalarının altını çizerek “Zavallılar”ı görsel açıdan ilgi çekici ve düşündürücü bir deneyim haline getiriyor.

Yorgos Lanthimos, “Zavallılar” ile görsel açıdan nefes kesici olduğu kadar entelektüel açıdan da ufuk açıcı bir film yaratmış. Emma Stone’un performansı hiç kuşkusuz bu sinematik çabanın merkezini oluşturuyor ve hem güçlü hem de derinlemesine nüanslı bir tasvir sunuyor. Bella Baxter rolüyle kariyerinde önemli bir dönüm noktasına işaret eden Stone, karmaşık karakterleri derinlemesine inceleme ve onlara özgünlük ve zarafetle hayat verme becerisini sergiliyor.

“Zavallılar” bir filmden çok daha fazlası; izleyicileri düşünmeye, gülmeye ve hayatın absürdlükleri üzerine kafa yormaya zorlayan bir anlatı ve görsel şölen. Stone’un kariyerinin en iyi performansı, Lanthimos’un vizyoner yönetmenliğiyle birleşince, bu film sinema sanatını takdir eden herkes için vazgeçilmez bir seyirlik haline geliyor.