Hayao Miyazaki · Soma Santoki, Masaki Suda, Kô Shibasaki · 12A · 2h 4m
Hayao Miyazaki’nin yönettiği “Çocuk ve Balıkçıl” yas, kendini keşfetme ve insan deneyiminin karmaşıklığı gibi temaları derinlemesine işleyen bir film. Hikâye, annesini bir hastane yangınında trajik bir şekilde kaybederek hayatı altüst olan 12 yaşındaki Mahito Maki’yi konu alıyor. Mesafeli davranan babası Shoichi ve hamile üvey annesi Natsuko ile birlikte kırsalda yaşamaya gönderilen Mahito, keder ve öfkeyle boğuşur. Bu duygusal karmaşa, filmin canlı animasyonu ve ilgi çekici hikaye anlatımıyla görsel ve anlatımsal olarak ele alınıyor.
Film, dünyanın güzelliğine eşlik eden acıyı ele alarak bir öğrenme ve kabullenme yolculuğunu sergiliyor. Mahito’nun kendisini fantastik öğelerle dolu alternatif bir gerçekliğe çeken balıkçıl kuşuyla etkileşimi, derin bir dönüşümün başlangıcına işaret ediyor. Bu yolculuk Miyazaki’nin kendi deneyimlerini ve ilgi alanlarını yansıtarak otobiyografik unsurları Mahito’nun karakterine ve gezindiği dünyaya incelikle dokuyor.
Miyazaki’nin bilinen animasyon dehası “The Boy and the Heron “da da kendini gösteriyor. Film, özellikle Mahito’nun harap olmuş evinin ve keşfettiği fantezi dünyasının tasvirinde Studio Ghibli’nin en çarpıcı animasyonlarından bazılarını içeriyor. Filmin ilk yarısı Mahito’nun taşradaki yeni hayatının getirdiği yoğun duyguları yansıtırken, ikinci yarısı Miyazaki’nin kendine özgü hikaye anlatma tarzını sergileyen fantastik bir aleme açılıyor. Karanlık fantezi ve reşit olma alegorisinin karışımı Miyazaki’nin önceki çalışmalarını anımsatırken, geleneksel animasyonun sınırlarını zorlayan yeni unsurları da beraberinde getiriyor.
Miyazaki’nin hem görsel olarak büyüleyici hem de duygusal olarak derin dünyalar yaratma yeteneğinin bir kanıtı olarak duruyor.
Film, düşündürücü temaları duygusal bir şekilde keşfetmesi ve çarpıcı animasyonuyla övgü topluyor. Hem eleştirmenler hem de seyirciler filmi Miyazaki’nin bir başka başyapıtı olarak çoktan kabul etti ve zengin, yaratıcı anlatısını ve ekrana getirdiği duygusal derinliği överek yâd ediyor. Filmin başarısı, tanıdık Ghibli unsurlarını yenilikçi hikaye anlatımıyla harmanlama becerisine, Miyazaki’nin zihnine kendini yansıtan psikolojik bir dalış ve kariyerinin düşündürücü bir özetini sunmasına bağlanıyor. Miyazaki’nin hem görsel olarak büyüleyici hem de duygusal olarak derin dünyalar yaratma yeteneğinin bir kanıtı olarak duruyor.
Özetle, “Çocuk ve Balıkçıl” Miyazaki’nin kanonuna eşsiz ve değerli bir katkı. Hüzünle yüzleşip onu merak ve neşeye dönüştürerek izleyicileri entelektüel ve estetik açıdan büyülüyor. Bu film, çağımızın en büyük sinemacılarından birinin unutulmaz üslubuyla hayat, kayıp ve dünyanın güzelliği üzerine derin bir sorgulamadır.
