Özcan Alper · Berkay Ateş, Cem Yiğit Üzümoğlu, Pınar Deniz · PG-13 · 1h 54m · 2022
Karanlık Gece, 2022 yapımı bir Özcan Alper filmi. Hafızasızlığın yaygınlaştığı bir toplumda vicdani bir iç hesaplaşmayı kendine izlek edinen ve politik gerilim unsurlarından da faydalanan bir film. Alper’in senaryosunu aslen bir roman yazarı olan Murat Uyurkulak ile kaleme aldığı film, 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Film” ve “En İyi Senaryo” gibi önemli ödüllerin de sahibi olmuştur.
Film, dışarıya kapalı bir taşra kasabasına dışarıdan gelen bir yabancının (Cem Yiğit Üzümoğlu tarafından canlandırılan ve filmde yeni atanmış bir av koruma memuru olan Ali) gelmesi, taşrayla karşılaşması ve zamanla taşrayla arasında yaşanan gerilim, bu gerilimin kriminal bir vakaya dönüşmesi ve vakaya dâhil olan birisinin (Berkay Ateş tarafından canlandırılan İshak) vicdanen yaşadığı hesaplaşma olarak bölümlendirilebilir.
Film iki temel aks üzerinden ilerler. Parçalı bir şekilde bir tarafta İshak’ın bugün yaşadığı hesaplaşmayı ve Ali’yi bulma mücadelesini, diğer tarafta yedi yıl önce Ali’nin yaşadıklarını ve başına gelenleri görürüz. İlk aks daha çok karakterin psikolojisine girerken ve öznel bir bakış açısına sahipken, ikinci aks daha objektif bir bakış açısıyla olayları izleyiciye sunar. Match cut olarak adlandırılan teknikle, yani iki farklı görüntünün birbiriyle örtüştürülmesiyle iki karakter arasındaki bağı kurgusal açıdan da gözlemleriz.
Ali kasabaya yeni atanmış bir av koruma memurudur. Şehirli ve sarışın olması bile bölge halkı tarafından ötekileştirilmesine yetmiştir. Kanuna göre iş yapar, ancak yaşadığı bölgenin kural ve kanun tanımaz olduğunun farkında değildir. Gittikçe ötekileştirilen Ali, uzakta bir kulübede yaşamak zorunda kalırken filmin adındaki gibi “karanlık bir gecede” başına karanlık bir olay gelir. Olayın içinde olan İshak’ın tam yedi sene sonra kasabaya döndüğünde bambaşka bir motivasyonu vardır artık.
Karanlık Gece, hafıza problemi yaşayan ve kolay unutan bir toplum içinde Ali’nin Sultan’a okuması için verdiği Sabahattin Ali romanının adı gibi “içimizdeki şeytanı” gözler önüne seren bir film.
Sinemasının ilk döneminde doğa çok daha fazla öne çıkarken ve Theo Angelopoulos etkisi daha baskınken, burada yönetmen görüntü yönetmeni Roy Imer (ki kendisi Berlin’de Altın Ayı ödülünü alan Alman filmi Oyunbozan‘ın da görüntü yönetmeniydi) ile yine doğanın gücünden faydalanan ama bunu anlatı açısından daha işlevsel bir hale getiren, aktüel ve karakteri takip eden bir kamera dili kullanmış. Alper’in filmografisinde Sonbahar’dan sonraki en iyi filmi denebilir Karanlık Gece için.
Oyunculuklara gelecek olursak İshak’ın yaşadığı kâbusları ve yaşadığı vicdan azabını Berkay Ateş’in iyi bir oyunculuk göstererek yansıttığı söylenebilir. Ha keza, Cem Yiğit Üzümoğlu da canlandırdığı Ali’nin saflığı ve çaresizliğini iyi ortaya koymuş. Yakın dönem Türk sinemasında zaman zaman bazı filmlerde de gördüğümüz ve Cemil Şov filminde başrol oynayan Ozan Çelik‘in tırnak içinde arızalı ve kötücül bir karakteri çok iyi canlandırdığı da gerçek. Filmde kadın karakterlerin etkisi o kadar az ki filmin problemli kısımlarından birisi olarak bu durum tanımlanabilir. Pınar Deniz iyi bir oyuncu olmasına rağmen canlandırdığı Sultan karakteri için fazla Avrupai kalmış ve bir cast uyumsuzluğu yaşanmış. Gayet iyi oyuncular olan ve Ali’nin babası ile ablasını canlandıran Taner Birsel ve Sibel Kekilli‘nin oynadığı karakterlerin olaylar üzerinde hiçbir fonksiyonu yok ve oynadıkları sahneler atılsa filmden hiçbir şey eksilmezmiş.
Karanlık Gece, hafıza problemi yaşayan ve kolay unutan bir toplum içinde Ali’nin Sultan’a okuması için verdiği Sabahattin Ali romanının adı gibi “içimizdeki şeytanı” gözler önüne seren bir film. Tematik ve metaforik benzerlikleri de bulunan Kurak Günler ile birlikte son dönem Türk sinemasında öne çıkan ve izlenmeye değer bir politik film.
