Ahmet Katıksız · Ekin Koç, Farah Zeynep Abdullah, Fikret Kuşkan · R · 2h 10m · 2018
Bilindiği üzere Türkiye’de sinema filmleri genellikle ikiye ayrılır: gişe filmleri ve arthouse filmler. Aslında bir ara form vardır bunların arasında: anaakım filmler. Hem belli bir estetik kaygı güden hem de hatırı sayılır bir izleyici kitlesine erişebilen filmlerdir bunlar. Bunu zamanında Çağan Irmak‘ın başarıyla yaptığını söyleyebiliriz (bkz. Babam ve Oğlum, Dedemin İnsanları, Unutursam Fısılda).
Bizim İçin Şampiyon da yakın dönem Türk sinemasının en başarılı anaakım filmlerinden biri olarak gösterilebilir. 2.5 milyondan fazla kişinin sinemalarda izlediği film doksanlı yıllara damgasını vuran yarış atı Bold Pilot, onunla özdeşleşen jokey Halis Karataş ve eşi Begüm Atman arasındaki üçgeni anlatan bir gerçek hayat hikâyesine dayanır.
Film dönemin Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Özdemir Atman’ın bir cümlesiyle açılır: “Kaybetmek, kazanmanın kardeşidir.” Filmin özetidir bu cümle aslında.
Halis, Sivas’ta mahalli yarışlardan sonra kendine bir yol çizmek ister ve babasının kendisini evlatlıktan reddetmesine rağmen İstanbul’a gider. Orada koşturduğu at sahipleriyle tartıştıktan sonra birisi ona kartvizitini uzatır. O kişi Özdemir Atman’dır. Onun çiftliğine gider ve yol boyu arabasını takip eden Bold Pilot ile tanışır. Böylece yol arkadaşlıkları başlamış olur ancak at oldukça inatçıdır ve onu koşturmak kolay olmayacaktır. Atın dizinde bir sorun vardır, bundan dolayı onun dizine merhem süren birisini görür Halis. O kişi de başkan Özdemir Atman’ın kızı Begüm’dür. Halis kızdan etkilenir ve bir süre sonra onun için bir film bileti alır. Sinemanın önünde Begüm’ü bekler ama Begüm gelmez. Niye gelmediğini ve kendisiyle iletişim kurmaktan kaçındığını bir türlü anlamaz. Sonra öğrenir ki Begüm aslında kanserdir. Daha önce atlattığı hastalık ne yazık ki nüksetmiştir. Tekrar tedavi olmayı reddeder. Ancak Begüm’ün deyimiyle Boldi yani Bold Pilot ile Halis öyle bir mücadele verir ve bu mücadeleyi ona adar ki karşı koyamaz. Tedavi olmayı ailesinin de büyük isteğiyle kabul eder. Polaroid makineyle çektiği fotoğrafları Halis, Begüm’e ulaştırır bir şekilde ve hem aşkıyla hem mücadelesiyle onu da hayata tutundurur. Kemoterapi/radyoterapi gibi zorlu bir tedavi sürecindeyken, Boldi’nin sakatlığı nüksetmiştir ve kimseye merhem sürdürmemektedir. Begüm’ün hastaneden çıkıp gelip merhemi sürdüğü sahne gerçekten çok etkileyicidir.
Özellikle Begüm’ün hipodromda izlemeye gittiği Enternasyonel Boğaziçi Koşusu’nda Boldi’nin start kulvarına yerleşmekte inat ederken bütün hipodromun sessizliğe büründüğü sahneler yönetmenlik anlamında da filmin ne denli başarılı olduğunu gözler önüne sermektedir.
Filmin son dönemde çıkan biyografi filmlerine kıyasla ajitasyondan mümkün mertebe kaçındığı söylenebilir. Ha keza hipodromda çekilen at yarışı sahneleri, özellikle meşhur Gazi Koşusu sahnesinin eşi benzeri sinemamızda muhtemelen daha önce çekilmemiştir.
Ekin Koç, Farah Zeynep Abdullah ve Fikret Kuşkan’ın iyi oyunculuklarıyla bezeli, son dönem Türk sinemasındaki başarılı anaakım örneklerinin başında gelen ve izlenmeyi sonuna kadar hak eden bir film Bizim İçin Şampiyon.
