İntikam Üçlemesi (Sympathy for Mr. Vengeance, Oldboy ve Lady Vengeance) ile tanıdığımız Park Chan-wook’un imzasını taşıyan Ayrılma Kararı, yönetmenin The Handmaiden‘dan sonraki ilk uzun metrajlı filmidir. Film, 2022’de düzenlenen 75. Cannes Film Festivali’nde Park Chan-wook’a “En İyi Yönetmen” ödülünü kazanmıştır. Buna ek olarak, Decision to Leave, 95. Akademi Ödülleri’nde Güney Kore’nin “En İyi Uluslararası Film” kategorisinde de aday gösterilmiş ve pek çok adaylık ve ödül kazanmıştır.

Film, poligonda atış yapan iki dedektifin konuşmasıyla açılır ve bu iki dedektif güzel havalarda cinayetlerin artmaya başladığı şeklindeki bir önermede bulunurlar. Ekip, tırmanış yaptığı dağdan düşerek hayatını kaybeden bir adamın cesedini incelemek için olay yerine gider ve orada gerçekten güzel bir hava olduğunu fark eder. Dedektif Hae-joon, bu garip ölümü araştırmakla görevlendirilir ve ölen adamın eşi Seo-rae’yi baş şüpheli olarak incelemeye başlar.

Seo-rae, gizemli bir kadındır. Aslen Çinli olduğu için Koreceyi iyi bir şekilde konuşamadığını söyler. Eşinin ölümüyle ilgili sorgulandığında, onun ölümüyle ilgili detayları gülümseyerek ifade eder. Ancak, aynı zamanda ölen adamın yaşam hikâyesiyle ilgili anlatırken onu özlüyor gibi bir hava sergiler. Bu durumda, yaşadığı kaybın yasını tutarken inkâr evresinde mi olduğu, yoksa bildiği veya bizzat dâhil olduğu bir şeyler mi olduğu belirsizdir. Anlattıkları ve anlatamadıkları, dedektif Hae-joon’u tatmin etmez ve dedektif Seo-rae’yi yakından izlemeye başlar.

Seo-rae, merak uyandırıcı bir kadındır ve bir hemşiredir. Yaşlı kişilere bakıma gitmektedir. Bakışları, dokunuşları ve hareketleriyle etrafına sakinlik veren bir yumuşaklığa sahiptir. İçinde bulunduğu ortama huzur katan bir tavır sergiler, ancak çekingen değil, tedbiri elden bırakmayan bir karakteri vardır. Diğer yandan Hae-joon, oldukça titiz ve düzenli bir adamdır. Ciddi ve işinde uzman bir dedektiftir ve detaycıdır. Görevlerini sonuna kadar ve en ince ayrıntısına kadar tamamlamayı seven bir kişiliktir. Olayları, durumları ve kişileri gözlemlemek ve çözümlemek üzerine olan işi, karakteriyle adeta bütünleşmiştir. İki karakter adeta yin-yang misali birbirini tamamlar ve birbirlerini daha fazla merak etmeye başlarlar.

Seo-rae’nin ilerleyen günlerde eşini tırmandığı dağdan aşağı iterek öldürebileceğine dair bir ipucu fark edilir ve Hae-joon olayı çözer. Bu durum karşısında Hae-joon psikolojik olarak dağılmıştır. Ancak Hae-joon, dosyayı adamın intihar ettiği gerekçesiyle kapatır, yani Seo-rae’nin gerçek suçunu gizlemeye karar verir.

Belli bir zaman geçtikten sonra Seo-rae ve Hae-joon tesadüf eseri karşılaşır ve Seo-rae bir başkasıyla evlenmiştir. Sonrasında Seo-rae’yle olan karşılaşmaları, yine şüpheli bir ölüm nedeniyle olur. Bu kez Hae-joon sınır koyan ve önceki hatasını tekrarlamayacakmışçasına katı bir tavır içindedir ama bu mesafenin erimesi çok uzun sürmeyecektir. Bir araya gelişleri karlı bir gecede bir dağın tepesinde olur. Hae-joon başlangıçta çekimser kalsa da sonrasında Seo-rae’ye eşlik eder. Seo-rae bu buluşmada bir nevi veda eder gibidir. Hayattan ayrılma kararını açıkça dile getirmese de, o zamana kadarki hesaplaşmalarını yapar.

Ayrılma Kararı, güçlü sinematografisi sayesinde izleyiciyi ritmine kapılıp gitmemenin mümkün olmadığı bu etkileyici deneyime dâhil eder. Yüksek dalgalara kapılıp kaybolduğu bu karmaşık hikâyede, Seo-rae gerçekten yok olmuş mudur yoksa kendine hayatındaki en kalıcı, en korunaklı ve en yüceltilmiş yeri Hae-joon’un zihninde ve kalbinde bulmuştur? Filmin adındaki gibi Seo-rae hayattan ayrılma kararını verdiğinde, varlığının Hae-joon için dayanılmaz ama aynı zamanda vazgeçilemez bir gereklilik olduğunu önceden tahmin etmiş midir? Bu karmaşık ilişkide, film izleyicileri düşüncelere daldırır ve karakterlerin iç dünyalarını oldukça iyi gözlerine serer.

Ayrılma Kararı, suç ve gerilim türünden çok daha fazlasını sunarak, birleşmeler ve ayrılmalar arasında örülen karmaşık olay örgüsüyle izleyicileri sürükleyici bir deneyime taşıyor. Film, dedektif Hae-joon’un, Seo-rae’nin gizemli geçmişini çözmeye çalışırken, ilişkilerin karmaşıklığı ve hayatta kalma arzusunun derinliklerine iniyor.