Spike Jonze · Joaquin Phoenix, Amy Adams, Scarlett Johansson · R · 2h 6m
“Her”, modern dünyada aşkın özünü yakalayan büyüleyici ve alışılmadık bir romantik film. Günümüzden çok da uzak olmayan bir zamanda geçen film, Joaquin Phoenix tarafından canlandırılan melankolik bir adam olan Theodore Twombly’nin Scarlett Johansson tarafından canlandırılan etkileyici bir sese sahip işletim sistemi Samantha’ya aşık olmasını konu alıyor. Spike Jonze’un yazıp yönettiği “Her”, teknolojinin insan hayatının bir uzantısı haline geldiği bir dünyada aşk, iletişim ve yalnızlık üzerine ilgi çekici ve dokunaklı bir keşif.
“Her” ile ilgili en etkileyici şeylerden biri, asla bayağı ya da yapmacık hissettirmeyen bir romantizm olmayı başarması. İlişkinin alışılmadık doğasına rağmen tamamen gerçek hissi veren bir aşk hikayesi. Joaquin Phoenix’in Theodore’u ve Scarlett Johansson’ın Samantha’sı arasında hem hassas hem de karmaşık bir bağ var ve film, ilişkilerinden kaynaklanan zorlukları ve çelişkileri keşfetmekten asla kaçınmıyor.
Joaquin Phoenix, Theodore rolünde olağanüstü bir performans sergiliyor. Hem dokunaklı hem de ilişkilendirilebilir olan role kırılganlık ve samimiyet getiriyor. Theodore dünyadaki yerini bulmak için mücadele eden bir adam. Düşüncelerinde ve anılarında kaybolmuş durumda ve kelimelere tam olarak dökemediği bir şeyi arıyor. Phoenix, Theodore’un sessiz çaresizliğini ve bağ kurma özlemini hem incelikli hem de güçlü bir şekilde yakalıyor.
Joaquin Phoenix ve Scarlett Johansson, karakterlerine hem inandırıcı hem de son derece duygusal bir şekilde hayat veren olağanüstü performanslar sergiliyorlar. Phoenix, Theodore’u canlandırırken kırılganlık, yalnızlık ve özlemin karmaşık bir karışımını hem yürek parçalayıcı hem de büyüleyici bir şekilde aktarıyor. Johansson da, Samantha’ya dijital formunun sınırlarının ötesine geçen bir kişilik ve derinlik duygusu aşılayan, incelikli ve etkileyici ses oyunculuğuyla övgüyü hak ediyor.
Ancak performansların ötesinde, “Her “ü gerçekten harika bir film yapan şey, insan ilişkilerini ve teknolojinin hayatlarımızda oynadığı rolü derinlemesine incelemesi. Hem tanıdık hem de tuhaf bir gelecek vizyonu sunan film, bizi teknolojiyle olan ilişkimiz ve bunun başkalarıyla bağlantı kurma becerimiz üzerindeki etkisi üzerine düşünmeye davet ediyor. İletişimimizin büyük bir kısmının ekranlar ve cihazlar aracılığıyla gerçekleştiği bir zamanda, “Her” insani bağın önemini ve birbirimizle ilişki kurmanın anlamlı yollarını bulma ihtiyacını hatırlatıyor.
“Her “ü böylesine olağanüstü bir film yapan bir diğer etkense, fütüristik ortamı ve teknolojik önermeyi zamansız bir aşk ve kendini keşfetme öyküsüyle kusursuz bir şekilde harmanlamasıdır. Film, Theodore ve Samantha arasındaki ilişki kadar insanlık durumuyla da ilgili. Aralarındaki etkileşim sayesinde, sevgi ve arkadaşlığın en beklenmedik durumlarda bile insanların içindeki en iyi şeyleri nasıl ortaya çıkarabileceğini görüyoruz.
Filmin çarpıcı sinematografisi hikayenin ruh halini ve tonunu mükemmel bir şekilde yakalıyor. Sıcak renklerin kullanımı ve yumuşak ışıklandırma, hikayenin romantik doğasının altını çizen rüya gibi bir kalite yaratıyor. Theo’nun dairesinin şık, minimalist tasarımından Los Angeles’ın hareketli, yüksek teknolojili şehir manzarasına kadar her ayrıntı özenle düşünülmüş gibi hissettiriyor ve filmin genel havasına ve atmosferine katkıda bulunuyor.
“Her”, jenerik bittikten sonra da uzun süre aklınızdan çıkmayacak bir film. Hem alışılmadık hem de derinden etkileyen bir aşk hikayesi. Spike Jonze, aşk ve ilişkiler hakkındaki varsayımlarımıza meydan okuyan bir film yaratmış ve bunu hem eğlenceli hem de düşündürücü bir şekilde yapmış. Hem orijinal hem de içgörülü bir romantik film arıyorsanız, “Her” insan ruhu için mutlaka görülmesi gereken bir film.
Sonuç olarak, “Her” hem son derece romantik hem de son derece düşündürücü olmayı başaran bir film. Sinemanın bizi yeni dünyalara götürme ve bu dünyalar et ve kandan ziyade bit ve baytlardan oluşsa bile bizi derinden hissettirme gücünün bir kanıtıdır. İster sıkı bir bilimkurgu hayranı olun, ister harika hikaye anlatımı ve olağanüstü performansları takdir eden biri olun, “Her” kaçırılmaması gereken bir film. Güzel, dokunaklı ve nihayetinde umut dolu bir film olan “Her”, jenerik bittikten sonra bile sizi uzun süre düşündürecek.
